Devrimci bir albümü takip eden daha da devrimci bir albüm!
33
Thom Yorke, 1997 tarihli OK Computer’ın ardından Radiohead’in bir rock grubu olduğu fikrine karşı direnç göstermeye başlamıştı. Çizgi dışı vokalleri ve deliliğe yaklaşan tavrıyla kuralları tamamen bir kenara bırakan ekip, Kid A ile ikinci devrim eylemini gerçekleştirmiş oldu.
“Her sanatçı ya da müzisyen, ne yaptığını yeniden düşünmek zorunda olduğu bir dönemden geçer.”
Ağır hislerle yüzleştiren sekanslarıyla Everything in Its Right Place, Yorke’un bir Escher eskizi gibi birbiri üzerine katlanan vokal çizgilerinin yanında hem alaycı hem de ürpertici sesleriyle adeta Creep’e göz kırpıyor. Bu sadece bir başlangıç. The National Anthem’in çılgın basları ve yükselen kornoları, Motion Picture Soundtrack’in operatik titreşimleri, In Limbo’nun kırılgan gitarları ve karmaşık devreleri... Radiohead her parçada keşfedecek yeni bir alan buluyor. Her bir şarkı, bir belirsizliğe açılmadan önce, bir anlamla bağlıydı.