Wonder’ın kariyerinin en cesur politik çalışması, aynı zamanda çılgınca eğlenceli olmayı da başarıyor.
44
Bağımlıları, ırkçılığı, karizmatik dolandırıcıları ve maneviyatı yüzeyselleştirenleri hedef alan Wonder’ın kariyerinin en cesur politik çalışması olan Innervisions, aynı zamanda çılgınca eğlenceli olmayı da başarıyor. Wonder, albümdeki hemen hemen tüm enstrümanları çalıyor ve üretim sürecini tek başına üstleniyor. Albümün müzikal zirvesi, Wonder’ın ulaşabileceği kadar yüksekti, ancak tonu her zamankinden daha suçlayıcıydı.
“Duygularınızla alay etme ve size sataşma şekli, kendinizi onun müziğinin bir parçası haline getirmenize izin vermenizi gerektiriyordu.”
Yedi dakika uzunluğunda, ateşli bir soul opereti olan Living For the City, Black Power hareketi sonrasında Siyah işçi sınıfı için şehir hayatının acımasız bedelini anlatıyor. Albümün sonunda yer alan He’s Misstra Know-It-All ise, yakında istifa edeceği tahmin edilen Nixon dahil olmak üzere, marjinalleştirilmiş insanları avlayan karakter tiplerini zarif bir şekilde betimliyor. Wonder’ın alametifarikası olan wah-wah pedallı clavinet ve Moog bas ile reenkarnasyona inancı anlatan Higher Ground’da ise bir kurtuluş hissi var. Hem 60’ların sonundaki hippi iyimserliğine bir dokunuş hem de sayısız olası ruhani geleceğe doğru giden bir yol içeren Innervisions, Wonder’ın 70’lerin Amerikan popüler müziğindeki en ilham verici tekil zihinlerden biri olmasını sağladı.