Siyah bir kadın olma deneyimine odaklanarak iyileştiren, müzede sergilenmeye layık bir sanat eseri.
93
Solange üçüncü albümüne “Fall in your ways so you can wake up and rise/Yola koyul ki uyanıp yükselebil” diyerek başlıyor. Bu söz, o zamanlar sadece Beyoncé Knowles’ın kız kardeşi olarak bilinen 30 yaşındaki sanatçının müziğe sekiz yıl ara verdikten sonra çıktığı ve artık tek başına bir vizyoner olarak tanındığı yolculuğu özetliyor.
“Onun sahip olduğu kontrole, nüanstaki, sessizlikteki gücüne bakın. En az yüksek sesle korna çalmak ve gırtlaktan bağırmak kadar güçlü.”
Solange, F.U.B.U. gibi parçalarda Siyahların güçlenmesine odaklanıyor. Don’t Wish Me Well’de ise kişisel büyüme sancıları ve geride bıraktıkları üzerine düşünüyor. Albümde güç birliği yaptığı isimler arasında Lil Wayne, Sampha, The-Dream ve Solange’a ilk olarak Cranes in the Sky’ın enstrümantal versiyonunu gönderen, aynı zamanda albümün sekiz parçasının da prodüktörlüğünü üstlenen Raphael Saadiq yer alıyor. 21 şarkılık çalışma, Solange’ın kendi mücadeleleri ve zaferlerinden ayrılmaz bir şekilde; Siyah bir kadın olma deneyimine odaklanarak iyileştiren, müzede sergilenmeye layık bir sanat eseri.