Öfke bir armağandır.
Rage Against the Machine
Rage Against the Machine
97
Kimbilir kaç banliyö çocuğunun Che Guevara’yı ya da FBI’ın Vietnam Savaşı’na karşı çıktığı için Martin Luther King’i Rage Against the Machine’in ilk albümünden öğrendiğini görmek ilginç olurdu. Nirvana’nın Nevermind’ı gibi diğer 90’lar albümleri yeraltı tarzlarının ana akıma taşınmasına yardımcı olurken, Rage Against the Machine ise müziğe 70’lerin devrimci ve anarşist oluşumu The Weather Underground ruhunu getirdi.
Kendisine ilham veren devrimciler, MC’ler ve hard rock’ın bizzat kendisi gibi Rage Against the Machine de her zaman büyük harflerle varoldu. En kalıcı sözleri arasında Killing In the Name’den “Some of those who work forces/Are the same that burn crosses” ya da Freedom’dan “Anger is a gift” sayılabilir. Bunlar, bir protesto sloganının hızla akılda kalıcılığına sahiptir. Bu anındalık hali, sadece mesajlarının bir metaforu değil aynı zamanda sözlerini yaymanın ve gücü insanların ellerine vermenin de bir yolu. Spor salonunda ya da müfredat oluştururken dinlenebilecek bir albüm!